Kafesinden Kaçan Maymun, Adadaki Hazine ve Ötekiler (10 Kitap). Gülsüm Cengiz. Resimleyen: Saadet Ceylan, Morpa Kültür Yayınları, 2002.
Nasrettin Hoca’nın Uzay Serüveni. Mustafa Aslan, Resimler: Özlem Baş. Kora-Berfin Yayınları, 2001.
Televizyon bize ilk geldiğinde, özellikle Amerika’da yaşanmış olan televizyon pratiğinin bulgularını da birlikte getirdi. Başka bir deyişle, ‘aptal kutusu’ kavramını, biz daha televizyonu yeterince yaşamadan tanıdık. Tanıdık da, bu aslında çok eğlenceli olan aygıtla ilgili heveslerimizi yeterince doyurmadan aşağılamaya pek gönlümüz elvermedi. Üstelik, doğrusunu isterseniz bu önceleri siyah beyaz, sonra bir ara önündeki renkli tuhaf camla ‘renklendirilen’ ve nihayet gerçekten renklenen, daha önce görmediğimiz görüntüleri, ancak donuk fotoğraflarla veya yazılarla algılayabildiğimiz bilgileri bize sunan sihirli kutunun neden ‘aptal’ olduğunu veya bizi aptal yaptığını da anlamadık.
Bu yerel olarak sınanmamış aktarma bulgunun televizyonun değil, televizyondaki programların bir özelliği olduğunu anlamamız için biraz zaman geçmesi gerekti. Nasıl, çocuğunun damdan atlamasının nedeninin çizgi-romanlar, bunalıma düşmesinin nedeninin internet olduğunu sananlar varsa, okuma alışkanlığının az olmasının nedeninin de televizyon olduğunu sananlar tabii ki olacaktır. Oysa, bizzat televizyonun basılı yayın üretimini, dağıtımını ve tüketimini körüklediğini gösteren araştırmalar var. Her yeni bilgi, daha çok bilgiye olan ihtiyacı artırıyor.
Gülsüm Cengiz, televizyonun bugünkü çocuklar için ne ifade ettiğini anlamış bir tutum sergileyerek yazdığı bu kitaplarına kasıtlı olarak ‘televizyon çocukları’ adını vermiş. Yani, televizyonu yadsımamış, tersine benimsemiş. Bunu için de televizyon tutkunu çocukları kahraman yapmış öykülerine. Yalnızca televizyon izleyen, yalnızca kitap okuyan ya da yalnızca sokakta oynayan çocuklar yerine, bu kitaplarda hayatın tümünü kucaklamaya aday tiplemeler gereğinde ailecek oturup televizyon izliyorlar, gereğinde de başka başka paylaşıyorlar. On kitaptan oluşan dizi farklı farklı konulara ayrılmış. Eğitim kaygılı öteki benzerlerinden farklı olarak sıkıcı değil, eğlenceli ve yine benzerlerinde çok sık rastlandığının aksine dili ve yazımı düzgün. Üstelik çizeri Saadet Ceylan da kitapların yayımcısı da özenli davranarak ortaya 10 kitaplık sevimli bir dizi kitap çıkarmışlar.
Nasrettin Hoca
“Benim adım Nasrettin Hoca. Gülmece Dünyası’nda yaşıyorum. Uzay araştırmacısıyım. Ayrıca Uzay Araştırmaları Akademisi’nde öğretmenlik yapıyorum…”
Nasrettin Hoca gibi eğlenceli bir tiplemenin en çok çocuk kitaplarına konu olmasına şaşırmamak gerekir. Ancak genellikle Hoca’nın fıkralarının aslında çocuklara değil de yetişkinlere yönelik olduğu gerçeği üzerinde pek durulmaz. Telifsiz, kolay yayımcılık malzemesi olmasının dışında, mesaj açısından ‘güvenli’ olması da bunu besleyen etkenlerdendir. Anne baba veya öğretmen tanımadığı bilmediği yazarların kitaplarını alırken ister istemez özen göstermek zorundadır. Kitabın tamamını veya bir bölümünü okumak gibi bir ‘külfete katlanmak ise’ doğal alışkanlıklarımızdan olmadığı için, çocuklara alınan kitaplar genellikle çok bilinen klasik masallar veya tanınmış ve evcilliğinden kuşku duyulmayan yazarların kitapları arasından seçilir. Hoca fıkraları (Keloğlan masalları gibi) her zaman bu ölçütlere en uygun kitap olmuş, her döneme ortalama bir satış adedini hep tutturmuştur. Hem bu nedenle, hem de komuk olma özelliği nedeniyle yazarların fantezilerine de sık sık malzeme olması çok doğaldır.
Mustafa Aslan’ın uzayında hocanın yaşadığı yer Gülmece Dünyası. Bu dünyadaki bazı ülkelerin adları da şöyle: Yergikent, Fıkrakent, Neşekent, Şakakent, Komikkent… Kahramanları ise yaşayan yaşamayan tüm gülmece sanatçılarımız. Örneğin, Muzaffer, Rıfat, Aziz… Bu kitap çocukları güldürür mü, derseniz, sanmam. Bugünün çocuklarını güldürecek metinleri yazabilmenin çok kolay olduğunu da sanmıyorum, ama bu kitap doğru kullanılmış Türkçesi, hoş sözcük oyunları ve buluşlarıyla (Ötegözlük, Robot Kolaygetiren, Ustabeyin..) özellikle okumayla ilişkisi zaten güçlü olan çocuklara hoş bir malzeme olabilir.