AMACIMIZ VE YAPABİLECEKLERİMİZ
1. En temel amacımız bu alanı, yani çocuklar için yazma alanını geliştirmek. Çocuklara iyi yazan yazarların yetiştiği bir ülke olmalıyız. Çocuklara niteliksiz kitaplar yazıp sonra da öğretmen zoruyla okumalarını beklemek vicdansızlıktır. Günümüzde çocuklara yönelik kitap üretimi çok gelişti ve çok iyi yayınevleri kuruldu ama daha çok “ithal” üzerinden gelişen sektörde bu ülkenin yazarlarının daha çok ağırlığı olmalı. Bu da gerçekten iyi kitaplar yazmakla mümkün. Doğru bir yönlendirme ve rehberlikle dünya dillerine çevrilebilecek çok iyi yazarlarımız olabilir. Öncelikle, çocuklar için yazan üye yazarlarımızın kitaplarının yer aldığı bir bilgi bankası oluşturabiliriz. Bu yazarlarımızın ve eserlerinin yurt içinde ve dışında daha iyi tanıtılması, başka dillere çevrilmesi için işbirliği yapabilecekleri her tür kuruluş, ödül, yarışma, sergi, fuar gibi etkinliklerden zamanında haberdar olmalarını sağlayabiliriz.
2. Ülkenin gündemine, insanlarına, toplumuna, sorunlarına ilgili ve duyarlı bir yazarlığın gelişmesini sağlayabiliriz. Çocuklarımızın, bütün dünya çocukları gibi, hayal güçlerini zorlayan kurguların işlendiği (vampirli, zombili vb) kitapları okumalarında hiçbir sakınca görmüyoruz ama aynı zamanda bu coğrafyanın insanına, toplumuna da duyarsız kalmamalılar. Bu coğrafyanın sorunlarını işleyen kitapların sayısı artmalı ve kalitesi yükselmeli.
3. Sanatın öne çıkarıldığı bir yazarlık teşvik edilebilir. “Yardımcı ders kitabı” tarzında bir çocuk edebiyatı geleneğinin egemenliğinin kırılamaması toplumda okuma zevkinin yerleşmesini yeterince önledi. Yaşam kalitesi yüksek bir toplumun oluşabilmesi için edebiyat zevki üzerinden gelişen antiotoriteryan bir çocuk edebiyatının güçlü bir şekilde yeşermesi lazım.
4. Gerek var olan yazarlarımızın gerekse yeni yetişen yazarlarımızın ödüller veya benzeri değerlendirme ölçütleriyle adil platformlarda teşvik edilmesi sağlanmalı. Bu hem yazarı teşvik edecek hem de yurt içindeki okurlara olduğu kadar yurt dışındaki yayımcılara da kitap seçimlerinde yardımcı olacaktır.
5. Çocuk yazarlarımıza yurt içi ve dışı yayınevleriyle ilişkilerini sağlıklı sözleşmelerle yürütmelerinde yardımcı olabiliriz. Bugün çoğunlukla dışardan içeriye olsa da başka ülkelere telif hakları satışı artan bir hızla gelişiyor. Bu gelişmeyle birlikte, yazarların çeşitli ülkelerin farklı koşullarına göre mağdur olmayacakları telif anlaşmaları yaparken zaman zaman rehberliklere ve bilgi/deneyim paylaşımına olan ihtiyaçları böyle bir birliktelik ile karşılanabilir.
6. Okul, kütüphane, fuar ve benzeri ortamlarda yazarlarımızın okurlarıyla buluşmasının bir “pazarlama” etkinliği değil, edebi inceliklerin paylaşıldığı nezih edebiyat ve okuma buluşmaları olmasına çalışabiliriz. İyi yazarların ve iyi kitapların okullara girerek çocuklara ulaşmasında öğretmenlerin rolü çok büyük. Yazar-yayımcı-öğretmen işbirliğinin “çok kitap satılması” baskısı ve hedefi doğrultusunda değil de, “yarının okurunu yetiştirebilmek için çocukları nitelikli edebiyat eserleriyle buluşturmak” ilkesi etrafında kenetlenmesi sağlanmalı. Bu işbirliği hiç kuşkusuz anne-baba ve kütüphanecilerin desteği olmaksızın başarılı olamaz.
7. Deneyimli yazarların vereceği seminerlerle yeni yazarların yüreklendirilmesi, yönlendirilmesi ve yayın hayatına kazandırılabilmesi sağlanabilir.