Kurbağalar bol yağmur istiyor…

Parlanaka / Bolivya’dan Aymara Masalları ve Destanları. Derleyen: Clemente Mamani Laruta, Çeviren: Nuray Yiğenler, Ütopya Yayınları, 93 sayfa.

Kurbağalar yağmur şenliğini ertelemeseydi, ördeklerin su kıyısına yaptığı yuvalar bozulacaktı. Ertelediler, ama ertelemekle yetinmeyip dualar ettiler yağmur yağmaması için. Yağmadı ve yavru ördekler kurtuldu. Haftalar sonra ise ördekler yuvalarını güvenli bir yere taşıdılar; kurbağaların istediği gibi bol bol yağmur yağdı ve yağmur şenliğini hiç olmadığı kadar coşkuyla kutladılar.

Bunun gibi yirmi bir masalın yer aldığı Parlanaka’yı bir çocuk kitabı olarak değil de, çocukların da okuduklarında etkilenecekleri bir folklorik çalışma olarak görmek gerekir. Zaten kitabın girişinde V. Reiffsteck’in sözleriyle, “Bu kitap herkese, eğitimcilere, öğretmenlere ve ailelere yöneliktir. Alışık olmadıkları doğa ile diyalog kurmanın ve yaşamanın çok farklı biçimlerinin varolduğunu çocuklara göstermek isteyenlere. Bu masallardan büyük bir bilgelik yayılıyor, anlamak istersek eğer…”

Kitabın sonunda özel kızılderili tabirlerinin resimli bir sözlüğü, Bolivya üzerine tarihi ve coğrafi bilgiler veren bir bölümle kızılderili nüfusun durumu hakkında bilgi veren iki de ek bulunuyor. İçerik olarak da, biçim olarak da özenli üretilmiş bir kitap.

Parlanaka, eski İspanyolcada ‘konuşmak’ anlamına gelen ‘parlar’ sözcüğünün Ayamara dilindeki karşılığıymış ve ‘geçmiş bir olayı nesilden nesile aktarmak’ anlamına geliyormuş. Nesilden nesile aktarılan metinler olmaları açısından masallar hem bize geçmiş zamanlarla ilgili ipuçları veriyor, hem de başka coğrafyalardaki farklı kültürlerle ilgili bilgiler sağlıyorlar. Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi’nin 14 Temmuz 2001 tarihli 747. sayısının 5. sayfasında, Celal Şengör, ‘Newton Neden Çin’li Değildi (ve Neden Türk Değildi?)’ başlıklı, John Wesley Powell adlı bir jeoloğun 1869-72 yıllarında Colorada kanyonunda yaptığı araştırmayı anlattığı yazısında şöyle diyor:

(Powell) Kızılderililere keşif gezisinin amaçlarını anlatırken, zavallı yerlilerin bu bilme, anlama, kontrol etme hırsını anlamakta çektikleri güçlük, batı kültürü ile bilim dışı diğer kültürlerin farkını çok güzel vurgulamaktadır. Powell bilmeyi, öğrenmeyi, anlamayı, doğanın hakimi olmayı her şeyin üzerinde tutmaktadır. … Bu bilme, öğrenme işinde Powell kendi duyuları ve aklından üstün hiçbir otorite tanımamaktadır. Onun için yerliler gibi Colarado kanyonunun oluşumunu mitoloji ve masallarla değil, bizzat gidip görerek, ölçerek, inceleyerek, irdeleyerek, öğrenmek arzusundadır.”

Bu sözlere katılmamak elde değil, ama mitoloji ve masallar, doğayı anlama ve bilme konusunda bilimsel yöntemlerin ne kadar gerisinde olurlarsa olsunlar, bilimsel çalışmalara veri sağlamak bakımından yararları yadsınamaz. Bunu, evindeki muhteşem kütüphanesinde jeoloji kitaplarının arasında Çin masal ve efsaneleri ile ilgili kitapları görüp, bunun nedenini bizzat kendisine sorduğumda Celal Şengör şöyle dile getirmişti:

Masalda yer yarılıyor ve içinden ağzından ateşler saçan ejderhalar çıkıyor. Bunun bazen tektonik bir yer hareketinin ipucu olacağını düşünüyorum.”

Yer bilimleri gibi bir konuda bile böyle somut yararı olabilen masal ve efsanelerin, sosyal ve tarihsel olaylarla ilgili sağlayabileceği daha çok veriden söz edilebilir. 1212 yılında çocuklardan oluşan bir haçlı ordusu toplama girişiminin ardından çocukların hemen hemen tümünün ölmesi ‘Fareli Köyün Kavalcısı‘ adlı masalı ne kadar da çağrıştırır! Masallar başka her durumda unutulabilecek ‘olay/vaka bilgileri’nin eğlenceli ve akılda kalan bir metne bindirilerek geçmişten günümüze ışınlanmasıdır. Tıpkı çocukların doğal sevimlilikleriyle kendilerine baktırmaları gibi, masallar da bu özellikleriyle unutulmamayı ve dilden dile aktarılmayı başarırlar. Masallarla bize aktarılan bilgilerin neler olduğunu anlamak (deşifre edebilmek) ise her zaman kolay olmaz.

Parlanaka kitabında kurbağaların yağmur şenliğini ertelemiş olmaları ve daha sonra bu fedakârlıkları karşılığında bol yağmur almaları dayanışma duygusunu mu anlatmak istemektedir? Ya çoban kıza sevdalanan, ama aynı zamanda onun koyunlarına göz diken tilkinin açmazı?

Bu kitabı okumak size mutlaka farklı şeyler hissettirecek ve düşündürecek.