Huysuzluk bu ya!…

Huysuz Ejderha. Yazan ve resimleyen: Katy Sleight, Çev.: (Belirtilmemiş), HYB Yayıncılık, 2003, 30 sayfa.

Mutlu insanların yaşadığı bir köyün yakınlarındaki ormanda bir ejderha yaşamaktadır. Bu ejderha çok huysuzdur. Bu nedenle de kimse onunla arkadaşlık etmemekte, hatta evinin yakınlarına bile gitmemektedir. Ancak bir gün iki çocuk, Greg ve Hannah oynarlarken ejderhanın evinin yakınlarına giderler…

Bildik bir tema, ama tabii ki binlerce kez işlense yeridir ve HYB Yayıncılık rehber kitaplar konusunda gösterdiği özeni çocuk kitaplarında da göstererek ‘Arkadaş Edinme Üzerine Bir Kitap’ alt başlığıyla yayımladığı bu kitabı kitaplıklara (anaokullarına, yuvalara) kazandırmış oldu. (Baskıda bazı sorunlar var, renkler biraz birbirine geçmiş, ama izleyen baskıda bunların düzeltilebileceğini varsayabiliriz.)

Ancak yine de bir sorun var ve bu sorun elimize aldığımız bu güzel kitabın yayımlanmış olmasıyla ilgili değil. Bir an için biraz huysuzluk edip bu kitaba farklı bir gözle bakalım. İlk kez 1988 yılında Japonya’da Gakken Yayınevi tarafından yayımlanmış. Yani bundan tam on beş yıl önce. Türkçe çeviri hakları ise 2003 yılında alınmış ve yayımlanmış. Demek ki bu kitabın yayımcısı tarafından çok beğenildiği varsayabiliriz.

Kitaptaki ejderhanın öne çıkan özelliği huysuzluk olarak belirtilmiş. Ejderha yaklaşan herkesi ağzından alevler çıkartarak püskürtüyor, korkutuyor ve kaçırıyor. Neden? Çünkü huysuz, başka bir nedeni yok. İşte tam burası, bu metnin ilk zayıf noktası. Şu nedenle ki, (yazar olarak, bir metinde) huysuzluğu kendiliğinden varolan bir kişilik özelliği olarak sunarsanız, daha sonra hiçbir neden yokken bu huysuzluğun ortadan kalkmasını da açıklamakta güçlük çekersiniz. Bizim ejderhanın huysuzluğunun hiçbir nedeni yok; huysuz işte. Huysuz ihtiyarlar gibi.

Eğer ejderhanın huysuzluğunun bir nedeni olsaydı, örneğin ayağına kıymık battığı için huysuzluk eden arslanın masalı, Amerikan Bord Neşriyat Dairesi’nin kırk yıl önce yayımladığı ‘Gelincik Bahçesi’, Hollanda’da Lemniscaat Yayınevi’nin 1990’da yayımladığı ‘Eski Korsan’, geçenlerde tanıtımını yaptığımız Milet’in ‘Kurbağa ve Yabancı’ ve buna benzer daha birçok kitapta ve Türk masalında da olduğu gibi, (bu tema gerçekten de en çok işlenmiş temalardan biridir) o zaman ejderhanın Hannah ve Greg’e neden huysuzluk etmemeyi seçişini açıklamak kolay olurdu.

Kolay olmak zorunda mı? Hayır, ama metnin kendisi de herkesi korkutup kaçıran ejderhanın iki çocuğa farklı davranma nedenini içermeksizin yalnızca şunu söylemekle yetiniyor: “Ejderha onlara acır ve evine davet eder.” metnin ikinci zayıf noktası da zaten tam burası. Çocukların önyargısız olmaları ve ejderhadan korkmuyor olmaları doğru yanıt, ama metin bunu vermekte yetersiz kalıyor.

Bütün bunların önemi şurada: Söz konusu kitabın metni aynı temayı işleyen birçok benzerinden daha güçsüz bir metin. Çok özel, çok eşi bulunmaz bir yapıtı ithal etmek anlaşılabilir, ama bu kadar sıradan bir kitabı, hem de on beş sene sonra ithal etmek niye? Çok özel, çok eşi bulunmaz bir yapıtı ithal ettiğinizde çocuk yazarlarımız ve çizerlerimiz şunu söyleyerek teselli bulabilirler: “Eh, biz bu kadar güzelini yapamazdık, helal olsun!”

Ama aynı şeyi bu kitap için söyleyebilecekleri kuşkulu. Hele çok daha iyisini yapabilecekken…