Kurbağa ve Yabancı. Max Velthuijs, Çev.: Fatih Erdoğan. Res.: Max Velthuijs, Milet Yayınları, 2000. 50 sayfa.
Max Velthuijs’in ‘Kurbağa’ dizisinin en temel özelliği yetişkinler için de sorun olan veya yetişkinlerin dünyasında da sorgulanması gereken bazı durum veya kavramların çok yalın bir öyküyle resimli kitap formunda ifade edilmesidir. Son derece usta işi resimlerle ve kısa metinlerle anlatılan öyküyü şöyle bir okuduğunuzda, öykünün ördüğü ana fikrin bu kadar doğrudan, ama bir o kadar da zarif sunuluşuna hayran olmamamız elde değil.
‘Yabancı’ kavramı daha fazla sözle beslenmeden bile zaten her dilde birçok zengin çağrışıma kapı açan oldukça derin bir sözcüktür. Yabancı olan bizim gibi olmayandır; başka türlü yaşar, başka türlü düşünür, başka türlü davranır. Öyküde, kahramanımız Kurbağa’nın ve arkadaşları Domuz, Ördek ve Tavşan’ın yaşadığı yere bir yabancı gelir. Bir faredir bu. Ötekiler ona yaklaşmaya çekinirler, dahası onun bir an önce oradan gitmesi gerektiğini söylerler, çünkü o bir yabancıdır. Ancak Kurbağa bu yabancıya yaklaşır ve onunla dost olur. Evet, bu yabancı onlardan farklıdır, ama onu farklılıklarıyla kabul etmeyi öğrenmeleri gerekir. Ancak fare orada kalmak istemez. Kitap İngilizce Türkçe olarak çift dilli basılmış.
Emir Yaman. Zeynep Bassa. Res.: Zeynep Bassa. Kültür Bakanlığı Yayınları, 1999, 46 sayfa.
Geleneksel halk masallarımız, maceralı ve olağanüstü kurgularıyla her zaman ilgi çekici olmalarına karşılık günümüz çocuklarının alıştığı ve beklediği türde resimli kitap olarak sunulmaları çok ender olmuştur. Oysa özellikle çocuk kitabı ressamları için masallar geniş resimleme olanakları sunar.
Zeynep Bassa’nın resimleyip anlattığı ‘Emir Yaman’ adlı masalın ana temasını iyilik yapanın iyilik bulacağı biçiminde özetleyebiliriz, ki zaten bu tema herhalde Türk masallarında en çok işlenen temadır.. Öteki motifler, örneğin üvey anne, kötü kalpli cadı gibi tiplemeler ise bütün dünya masallarında kullanılan motiflerdir. ‘Emir Yaman’da, bu üvey anne aynı zamanda bir cadıdır ve üvey kızını yemeyi tasarlamaktadır. Üvey annenin hep kötü olduğu klişesine karşı, buradaki üvey annenin kötülüğünün cadılığıyla açıklanması, masalı bu eleştiriye karşı biraz daha korunaklı kılmaktadır. Üvey anne kötü olmak zorunda değildir, buradaki üvey anne cadı olduğu için kötüdür..