Greg’in Esrarengiz Değişimi. Dirk Walbrecker, Çev.: Itır Arda, İş Bankası Kültür Yayınları, 2003, 139 sayfa.
Değişim ya da başkalaşım kavramlarını en çok çağrıştıran edebiyat eseri hiç kuşkusuz Kafka tarafından yazıldı. Ünlü kahramanı Gregor Samsa’nın bir sabah bir hamamböceği olarak uyanması ve sonrasında başına gelenler hem edebi bir kurgu olarak hem de fantastik bir buluş olarak sarsıcıydı.
Walbrecker işte çocuklar için yazdığı ‘Greg’in Esrarengiz Değişimi’ adlı kitabını Kafka’nın bu romanından (Metamorphosis) esinlenerek yazmış. Kitapta da çok hoş bir paragrafla bunu belirtiyor zaten:
“Yaklaşık yüz yıl önce Kafka adında bir yazar bir hikâye yazdı. Hikâye genç bir adamı anlatıyordu. Bu adam, bir sabah devasa bir böcek olarak uyanıyordu. Belki de tesadüftür ama bu genç adamın adı da Gregor’du. Ailesiyle yaşıyordu ve evde büyük bir şok yaşandı. Hiç kimse bu dönüşümle başa çıkamıyordu. Zavallı adamı kimse anlamıyordu ve adam da kendini savunamıyordu. Odasında sefil bir biçimde can verdi. Bu sadece bir hikâye. Buradaysa gerçeklerle uğraşıyoruz.”
Kitapta ergenlik dönemini yaşamakta olan Greg bir sabah kendini kocaman bir tırtıl olarak bulur. Elleri, kolları, bacakları olmayan, yalnızca sürünmeye yarayan uzantıları ve tümüyle içine çekmeyi başarabildiği başı ve muhteşem biçimde kıvrılabilen bedeniyle bildiğiniz tırtıl işte. Evdekiler ne yapacağını bilemez ama yine de herkes kendisi gibidir. Yani ağabeyi Ben yine rahatsız edicidir; üstelik okuldaki güzel Sara ile artık o ilgilenmektedir. Baba olaya çözümleyici çabalarla ama duygusuz yaklaşırken, anne yine annedir. Yani tırtıl da olsa Greg onun oğludur ve şefkatli ses tonuyla onun yanındadır. Tırtıl, yani Greg sık sık acıkır ve marul yer, tavanda dolaşır, bahçeye çıkar, yatağın altına kıvrılıp uyur.
Ve dış çevre-doktorlar, medya vb. tam bir fantastik öykü. Olur mu öyle şey? Olur. Hele ergenlik dönemindeyseniz, hele aşıksanız, hele kendinizi çevrenizden kopmuş ve yalnız hissediyorsanız pekala hamamböceği de olursunuz, tırtıl da. Edebiyatın gücü bir kez daha bizi bir sevimli çocuk romanıyla sarsıyor ve muzip yazar bireyin (Greg) yaşadığı ruh halini çarpıcı bir biçimde görünür hale getiriyor.
Haydi hemen itiraz edelim: Olur mu hiç? Çocuklar ya korkarsa… Ya kendilerini tırtıl filan sanırlarsa? Neden olmasın. Hiç insan tırtıl olur mu? Bilimsel değil bir kere… Hücre yapıları filan…
Üstelik bizler çocuklarımızda pirenin berber, devenin de tellal oluşuna tek bir itiraz getirmemiş nesillerin çocuklarıyız yani.
Bu kitaptan haz almak için önerimiz birlikte okumanız. Bir akşam televizyondaki yavan diziyi kapatın ve yüksek sesle çocuğunuza okuyun. Bunu hak edecek kadar eğlenceli bir kitap ve güzel bir çeviri.