Büyüklere çocuk dergileri…

Çoluk Çocuk. Aylık Anne Baba Eğitimci Dergisi. Sahibi ve yönetmeni: Celal Musaoğlu. Kök Yayıncılık, Ankara

Çocuk ve Aile. Bilinçli Ana Babanın Dergisi. Sahibi ve yönetmeni: Pelin Özkan. Kapital Medya Hizmetleri

Türkiye gibi çocuk nüfusun çok olduğu bir ülkede, çocuklara yönelik eğitim dergilerinin sayısının bir elin parmaklarına bile ulaşmadığı gerçeği bugün olmazsa yarın karşımıza dikilecek ciddi bir sorundur. Bu sorundur da, genel olarak eğitimin bugünkü durumu dururken böyle bir ayrıntıya odaklanmak ne kadar sağlıklıdır? Başka bir deyişle, ülkemizde eğitime verilen önem (dolayısıyla ayrılan bütçe vb.) iç açıcı düzeylerde değilken anne babaya çocuk eğitimi konusunda bilgi veren dergilerin azlığı kimi ne kadar ilgilendirir? Hele bu tür bilgilerin tümünün de okul öncesi çocuklarına ve dolayısıyla da bu eğitimin mevcut olduğu kentli çocuklara yönelik olduğu düşünülürse.

Ancak toplum bizi beklemiyor. Nüfus kentlerde yoğunlaşıyor. Dış dünyayla bütünleşme isteği ve eğilimi eğitilmiş insana olan talebi arttırıyor. Eğitim, bizim ona ne derece önem verdiğimize aldırış etmeksizin kendi önemini ve gücünü derinden derine hissettiriyor. Kadınların daha çoğunun evde oturduğu dönemlerde evde büyüyen çocuklar şimdi her sabah işe giden anne babayla birlikte evden çıkıp yuvanın yolunu tutuyor ve orada ona okul öncesi eğitimi veriliyor. Bunun da tarihçesi çok eski değil. Hala ‘yuva’ ve ‘anaokulu’ kavramlarını, çocuğun evde yalnız kalmaması için kapatıldığı mekanlar olarak algılama eğiliminde olan anne babalar var.

Çocuklarla birlikte büyümek olarak adlandırabileceğimiz olgunun alt yapısını oluşturması gereken bilgileri bize sağlayan kaynaklarımız var. Radyo televizyon programlarında çocuk eğitimine yer veriliyor. Bu alandaki uzmanlar, bebeğin nasıl emzirileceğinden tutun, okul seçimine kadar her konuda yardımcı olmaya çalışıyorlar. Bu konuda yayımlanmış birçok kitap var. Ancak her ay bu konunun değişik bir yönü hakkında ayrıntılı yazılar yayımlayan dergiler özel bir önem taşıyor. Her ay adresinize geliyor olmasının konuyu gündemde tutma özelliği bir yana, derginin bir tür görüş alışverişi, yazışma, sorular sorma, görüş bildirme ortamına dönüşebilmesi avantajı bu dergileri öteki bilgi kaynaklarından farklı bir yere koyuyor.

Ana eksen çocuk hakları

Bu alandaki (ilk demeliyim, çünkü bizim ilk çocuk dergilerimizde bile çocuk eğitimi üzerine yazılmış yazılar vardı) önemli projelerden biri 80’li yıllarda çıkarılan ve okul öncesi eğitimini konu alan ‘Pembebağcık’ adlı dergiydi. Sevgi ve Abdullah Özkan tarafından çıkarılmış olan ve hala birçok okul öncesi eğitim kurumunun kitaplığında eski sayılarının yer aldığı bu derginin sürdürülememiş olması bir kayıptı. Şimdilerde belli başlı iki dergi bu tür bir alanda yayımını sürdürüyor.İlki, 1998 yılından beri yayımını sürdüren ‘Çocuk ve Aile’ dergisi. Bu dergi 1999 yılı sonuna kadar ‘Okul ve Aile’ adını taşımaktaydı. İlk sayısındaki önsözünde Yayın Yönetmeni Pelin Özkan şöyle söylüyor: “Bu dergi, bizim gibi, ana babalıkta acemiliğini yaşamayı sürdüren ailelere profesyonel yardım eli uzatmak için çıkıyor. … Türkiye’nin konularında en deneyimli, en değerli uzmanlarından oluşan yayın danışma kurulu ile, profesyonel yardım elini ana babalarla birlikte eğitim kurumlarına da uzatacak…”

Dergi 2000 yılı başından beri Banvit’in sponsorluğunda çıkıyor ve gazete bayilerinde satılıyor.

‘Çoluk Çocuk’ ise okul öncesine yönelik kitaplar yayımlayan Kök Yayınları tarafından yeni yayımlanmaya başlanan bir dergi. Henüz dokuzuncu sayısında. Yönetmeni Celal Musaoğlu ana eksenlerinin ‘Çocuk Hakları’ olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Çoluk Çocuk ekibi olarak, çocuğu aile ile bütünleşmiş şekilde ele aldığımızı ve ailenin; bilgi, deneyim ve sunulan hizmetlerle güçlenmesini sağlayarak, daha sağlıklı, iyi eğitilmiş, mutlu çocuklar yetiştirmek şansına sahip olabileceğini vurgulamak istiyoruz.”

İster sponsorlukla, ister yayınevinin fedakarlığıyla çıkarılıyor olsunlar, bu tür dergilerin ticari olmaktan çok, bu alanda bir şeylerin mutlaka yapılması gerektiğine inanan iyi niyetli insanlar tarafından çıkarıldığı düşünülürse, aynı amaçlara hizmet etmek için çabalayan ve gözümüzden kaçan başka dergi girişimleri de hiç kuşkusuz vardır ve sayıları daha da artmalıdır.