(Film yazıları)
Yönetmenliğini Michael Lindsay-Hogg’un yaptığı “Parmak Kız”da başrolleri Carrie Fischer ve William Kurt paylaşıyorlar. “Parmak Kız”, Hans Christian Andersen’in ünlü masalından beyazperdeye uyarlandı. Andersen, masallarıyla büyükleri de etkilemeyi bilmişti.
Parmak Kız (Thumbelina) ünlü masal yazarı Hans Christian Andersen’in 1836’da yazmış olduğu bir masaldır. Hans Christian Andersen (1805-1875) Danimarka’nın Odense kentinde doğmuştur. Babası edebiyata düşkün bir ayakkabıcıydı. Oğluna fırsat buldukça Binbir Gece Masalları’nı, La Fontaine’in fabllarını okurdu. 1812’de orduya yazılmış, ama barış imzalandığından savaşmadan geri dönmüştü. Acılı bir dönüştü bu: çünkü aklı yerinde değildi artık. Sürekli Napolyon’un adını sayıklıyordu. Küçük Andersen için dehşet dolu günlerdi bunlar; babası o okuldayken ölürse eve dönerken hayaletiyle karşılaşabileceği söyleniyordu ona. On bir yaşına bastığında artık babası yoktu. Okulu bıraktı. Bir iki fabrikada, tiyatrolarda çalıştı ve 14 yaşında Kopenhag’a gelip müzik eğitimi, gramer ve dil dersleri aldı. Çok geçmeden yazar olmaya karar verdi; bir oyunu sahnelendi. Artık sevdalanabilirdi.
İlk aşkı bir arkadaşının kardeşiydi. Andersen bu aşkından beklediği karşılığı göremedi. Öldüğünde üzerinden kızın ona yazdığı bir mektup çıkmış!… Andersen, sonraki aşklarından da ne yazık ki beklediğini bulamadı.
Şiirler yazdı, çeviriler yaptı, gezi kitapları yayımladı. Çok uzun boyu, kocaman burnu ve küçük gözleriyle sevincini ve kederini aşırı ölçülerde ifade edişi, kendi yazdıklarını her fırsatta yüksek sesle okuması, eleştirmenlere karşı aşırı hassas olması gibi özellikleriyle Danimarka toplumunun ilgisini çekmeye başlamıştı.
İlk kitabı 1850’de yayımlanan Andersen, masallarının yalnız çocuklar için yazılmış olduğunu kabul etmiyordu. Hatta kendisini çocuklarla birlikte gösteren bir heykelinin yapılmasına şiddetle karşı çıkmıştı. Gerçekten de Andersen’in öyküleri ilk bakışta çocukları eğlendiren özellikler taşır. Cansız nesnelerin canlanması, konuşması hatta duygulanması (Kurşun Asker) bu özelliklerdendir. Öte yandan, otobiyografik özellikler de taşıması, alaylı anlatımı, statü, zenginlik, ölüm, aşk ve keder duygularını ele alışı Andersen’in büyükleri de yakalamasını sağlamıştı.
Parmak Kız tipik bir masal temasını işler: Çocuğu olmayan bir kadın. Bu birçok masalda işlenmiş yaygın bir temadır. Çözümler hemen her zaman doğaüstüdür. Bu kez de bir cadının verdiği tohum, çocuksuz anneyi çocuk sahibi yapar. Çok güzel bir kız çocuğudur bu, ama bir parmak kadardır ne yazık ki. Anne yine de mutludur. Ona ceviz kabuğundan bir beşik yapıp, yorgan olarak bir gül yaprağı örter üzerine. Bir gün bir kurbağa Parmak Kız’ı görür ve çok beğenerek oğluna almaya karar vererek kaçırır. Parmak Kız sonunda ölümden kurtardığı kırlangıç tarafından gerçek mutluluğunu bulacağı yere götürülünceye kadar birçok serüven yaşar.
Parmak Kız masalı birçok ülkede benzeri bulunan Parmak Çocuk masalını andırmakla birlikte özellikle “damat adayı” köstebekle olan ilişkilerindeki mizah öğesi bu masalı benzerlerinden ayırır.